haberadiyaman.com.tr

Sorumlular nerede?

Ne yazık ki depremde yerle bir olan Adıyaman’ı ayağı kaldıracak adımlar atılmıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, depremde bizimle aynı kaderi yaşayan diğer illerde Ekim ayı sonunda hatırı sayılı konut teslimi yapılacağını açıkladı.

Bizde ise kaç konut, kimlere, ne zaman, hangi kriterlere göre teslim edileceği en yetkili makamlarca bile bilinmiyor.

Konutlarda bilinmezlik sürerken Adıyaman’da depremde yıkılan camilerin neden yapılmadığı konusunda yaptığım haberlerden dolayı bazıları “Vatandaşın evi yok siz camileri gündeme getiriyorsunuz, öncelik konutlar olmalı!” şeklinde haklı serzenişleri olmuştu.

Barınma sorununu sürekli gündeme getiriyoruz, getirmeye devam edeceğiz.

Bilmeyenler için bir bilgi notu, barınma sorunu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı TOKİ tarafından yapılmakta, kültür varlığı olarak tescil edilen camiler Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğer camileri ise Diyanet İşleri Başkanlığı sorumluluğunda yani konut farklı kurumun işi, camiler yapımı ise başka kurumların işi.

Adıyaman merkezde 6 Şubat depreminde 39 cami yıkıldı veya ağır hasarlı olduğu için ibadette kapalı. 39 caminin 7’si Vakıflar Genel Müdürlüğü sorumluluğunda olup geriye kalanlar ise Cumhurbaşkanlığına bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı yetkisinde.

Asrın felaketinin üzerinden yaklaşık 9 ay geçti ama ne Vakıflar Genel Müdürlüğü ne de Diyanet İşleri Başkanlığı, sorumluluğundaki ibadethanelerle ilgili hiçbir işlem yapmadı.

Geçtiğimiz günlerde Ulu Cami’de 2-3 kişiyle bir çalışma başladığını gördük, “Camiler neden yapılmıyor?” diyenleri susturmak için olsa gerek. Ulu Cami’deki çalışmalar bu ekiple 20 yılda bitmez.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Adıyaman’da ilk etapta Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi, Ulu Cami ve Kab Cami restorasyonunu yapmayı planlanmış.

Adıyaman merkezdeki Ulu Cami, Kap Cami, Çarşı Cami, İmamağa Cami, Yeşil Cami, Musalla Cami, Şeyh Muhyiddin Arabi Cami, Yavuz Selim Cami, Zombaba Cami, Sait Ağa Cami, Fatih Cami başta olmak üzere 39 camide ibadet yapılmıyor.

Adıyaman merkezdeki camiler için yetkililerin 9 aydır kılını kıpırdatmaması utanç verici değil mi? Üzerinden 9 ay geçmiş, şehrin göbeğinde namaz kılacak cami kalmamış Diyanet İşleri Başkanlığının ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün burada ki temsilcileri pişkin pişkin koltuklarında oturmaya devam edecek.
Yazık günah!
Vah benim memleketime.

“Biz, kısık sesleriz…minareleri, Sen, ezansız bırakma Allahım!”
Arif Nihat Asya’nın Dua adlı şiirindeki bu mısraları zaman zaman dille getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konudaki hassasiyetinden maalesef müftümüzün
haberi olmamış.

Bu kadar cami ibadete kapalıyken Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Sayın Müftünün bu kadar sıkıntı varken o koltukta oturması sorgulanmalıdır. Siz elinizi taşın altına koymadan o camileri ibadette kim hazırlayacak?

Camiler kapalı, ezanlar sesi susmuşsa sizde bırakın gidin. Aynı şeyler Vakıflar Genel Müdürlüğü sorumluları içinde geçerli.

Bu arada deprem sonrasında Adıyaman’ı ayağı kaldırmak için atanan müdürlerin büyük çoğunluğunun şehrin yeniden inşaası konusunda yetersiz olduklarını ne yazık ki deneyimleyerek gördük.
Yapılanları görünce vatandaşlar akıllarından; “Sanki özel seçilmişler, bunların kendine faydası yok, memlekete nasıl olacak?” diye geçiriyor.

Halktan kopuk, vatandaşa üst perdeden bakan, halkı ciddiye almayan, telefonlara çıkmayanları bu makamlara getirenler, bu gariban Adıyaman’a yapılacak en büyük kötülüğü yaptılar.

2-3 siyasi kimliği olanı veya “Beni dilline dolama” diyerek korktuğu 2-3 adama hizmet edenler, memlekete hizmet ediyor havasına girmeyin!
Vatandaş her şeyi biliyor ve görüyor.

Exit mobile version