CHP İl Başkanı Av. Bilal Doğan, kokusu ve görüntüsüyle yıllardır Adıyaman için kötü bir imaj ortaya koyan Eğri Çayı konusunda bir açıklama yaptı.
“Adıyaman’ımıza yakışmıyor” diyen Başkan Bilal Doğan “ Bugün Adıyaman’ımızı yakından ilgilendiren bir demeç vermek istiyorum. Biliyorsunuz ki Adıyaman’da eğri çayı denen dere neredeyse iki senedir simsiyah bir şekilde iki senedir akmakta ve eğri çayı havzası bitkisiyle doğal yaşam alanıyla tükenmiş durumda. Buradan geçerken arabanın camı açık ise vay halinize. Gerçekten adeta insanın burnunun direğini kıran çok kötü bir koku ve görüntüyle karşı karşıyayız. Hem insan sağlığını olumsuz etkileyen hem de doğal yaşamı olumsuz etkileyen bir manzarayla karşı karşıyayız. Yaklaşık iki yıldır defalarca gündeme taşımamıza rağmen. Gerek siyasiler gerekse de ilin önde gelenleri tarafından bu konunun çözümü noktasında herhangi bir adım atılmamıştır. Vatandaşların herkesin rahatsız olduğu bu konuda yetkililer neden rahatsız olmuyorlar kamuoyu çok merak ediyor bunu. Ve kamuoyunda merak edilen bu konuyla ilgili ciddi iddialar var. Bunu yetkililere sormak istiyoruz. Bu pisliği oluşturan kişilerin iktidar partisine yakın oldukları söyleniyor. Eğer böyle bir şey varsa gerçekten Allah’a havale ediyoruz ve yazıklar olsun diyoruz. Başka yapacak bir şey yok. Ancak bunun peşini bırakmayacağız ve konuyu TBMM’ye taşıyacağız. Sadece birilerinin laf gelmesin diye buna göz yumarsanız yarın sonucuna katlanmak zorunda kalacağımız daha kötü durumlar ortaya çıkacaktır. Vatandaşı iki yüz elli bine yaklaşan Adıyaman’ın hem insanının temiz bir havada yaşama hakkını hem de sağlığını tehdit etmek kimsenin harcı değildir. Bunu dediğimiz gibi meclise taşıyacağız. Bu sadece bir iddia tam olarak netleşmiş değil. İddiası bile çok ciddi kötü bir durum. Valimiz Mahmut Demirtaş’ın ilimize gelmesinin ardından bu memleket meselelerine ne kadar duyarlı olduğunu biliyoruz. Bu konuda da duyarlı olmasını istiyoruz. Bu konunun peşini kesinlikle bırakmayacağız. Herkes böyle bilsin. Kimsenin insanların sağlığıyla oynamasına hakkı yoktur. İktidar olmanız insanların yaşama hakkını elinden alınmasını gerektirmiyor. Bu konuda gerekenin yapılmasını talep ediyoruz” dedi.