AGİP’ten STK’lara Ziyaret

    0
    439

    28 Şubat post modern darbenin yıl dönümünde ilimizde geniş kapsamlı bir etkinliğe imza atacak olan Adıyaman Genç İmam Hatipliler Platformu (AGİP) üyeleri, gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak’ı Adıyamanlarla buluşturacaklar.

    28 Şubat darbesinin yıl dönümünde yapacakları etkinlik öncesinde bütün kitlelere ulaşmaya çalışan Adıyaman Genç İmam Hatipliler Platformu (AGİP) üyeleri, yapacakları etkinliğe bütün sivil toplum örgütlerini davet ediyorlar.

    “28 Şubat post modern darbesi tüm yönleriyle irdelenmeli”

    28 Şubat sürecinin Türkiye tarihi içerisinde karanlık bir dönem olduğunu belirten Özgür Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Kemal Kaya, “Karanlık dönemleri iyi ifşa etmek gerekiyor ki, bir daha bu tür süreçler yaşanmasın. Sürekli adaletten, haktan ve hukuktan yana olunması gerekiyor. Bu unsurlardan yana olunmadığı zaman bir yanlışlık yaşandığında dik duruş sergilenir. Bu nedenle AGİP gibi bir oluşumun ilimizde olmuş olması çok önemli bir unsurdur. Tabii ki 28 Şubat post modern darbesi tüm yönleriyle irdelenmeli. O süreçte hukuksuz yargılanmalar olmuştu. O gün o yargılamaları yapanlar bugün yargı önünde hesap vermeliler. Bu konu sendikamızın da sürekli olarak dile getirdiği bir konudur.28 Şubat döneminde hukukçular Genel Kurmay Başkanlığı’na giderek, brifing alıyorlardı. 28 Şubat sürecinde bu tür olayları gördük. Ülkemizde bu kesimler yani medya gücü olan kesimler hukuksuzluğa uğradıkları zaman haklarını bir şekilde aramanın yolunu buluyorlar. Halbuki 28 Şubat sürecinde çok ciddi yargılanmalar oldu. Beraat eden bazı kişilerin davaları Yargıtay’dan döndü. Tekrar yargılanmalar talep edildi. Çok etkili bir şekilde bu ayrıntılar ortaya konulmalı” diye konuştu.

    “Adaletin ortaya çıkması için bu konular didik araştırılmalı”

    28 Şubat post modern darbesi hususunda Özgür Eğitim Sen’in yöneticilerinin Ankara Başsavcılığı’na müracaat ettiklerini hatırlatan Başkan Ali Kemal Kaya sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu konuyla alakalı olarak genel başkanımızın bir müracaatı da olmuştu. Ankara Başsavcılığı da bu müracaat doğrultusunda genel başkanımızı çağrılmıştı.28 Şubat’ın sorumluları arasında medya ayağı hiçbir şekilde yargılanmadı.28 Şubat darbesi birçok darbeden daha etkili olduğu kadar psikolojik ağırlıklı bir darbedir. Ülkemizde bir kesim çok etkili olduğu için 28 Şubat post modern darbesini gerçekleştirmesine rağmen bu gün serbest bırakıldı. Bu kişiler şuanda tutuksuz olarak yargılanıyorlar. Bu konun üzerinde de gidilmeli. Özelikle burada görev sivil toplum örgütlerine düşüyor. Sendikamız nezlinde Ankara Başsavcılığı’na yapılan başvuruda 28 Şubat darbesinin imarı olan meşhur medyanın patronlarının dışında Uğur Dündar, Fatih Altaylı, Ertuğrul Özkök gibi isimlerinde yargı önünde hesap vermelerini talep ettik. Adaletin ortaya çıkması için bu konular didik araştırılmalı.”

    “El konan bankaların devlete getirdiği yük 17,3 milyar Doları buldu”

    28 Şubat post modern darbesinin ülkemizin ekonomi açısından tam bir yıkım olduğuna dikkat çeken Ülkü Ocakları Adıyaman Şube Başkanı Ömer Özkan, “28 Şubat, ekonomide finansal yıkım getirdi. Bütün holdingler ve bankalar yönetim kurullarına emekli generalleri almak zorunda kaldı. Bankaların içinin boşaltıldığı bu sürecin asıl faturası 2001’de patladı. 25 özel banka Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildi.  El konan bankaların devlete getirdiği yük 17,3 milyar Doları buldu. Süreçte 21,9 milyar dolar görev zararı veren üç kamu bankası eklendiğinde, 28 Şubat’ın devlete maliyetinin 50 milyar doları aştı. Toplam maliyetin ise 500 milyarın üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Yeşil sermaye adı altında Anadolu sermayesine karşı psikolojik harekât yürütüldü. Hukuki açıdan katliama, insani anlamda da zulme uğradı. Şirketler kamu ihalelerine sokulmamanın yanında, finansal olarak boğuldu ve iflasa sürüklendi.28 Şubat döneminde, sırf namaz kıldıkları, oruç tuttukları, eşleri başörtülü olduğu gerekçesiyle çok sayıda subay fişlenip ordudan atıldı. İhraçlarda gerekçe ‘disiplinsizlik’ olarak gösterildi ancak ‘dindar’ oldukları için TSK’dan atıldıklarını gösteren Genelkurmay Başkanı imzalı belgeler ortaya çıktı. 1990-2011 arasında incelenen bin 235 personelden bin 43’ünün ‘irticai faaliyetten’ atıldığı kaydedildi.1995-1999 arasında KKK’dan 594 personel, Deniz Kuvvetleri’nden 1996-1999 arasında 154 personel, 1990-1991 arasında Hava Kuvvetleri’nden 188 personelin atıldığı belirtildi. Jandarmanda ise 107 personel çıkarıldı. Bu nedenle böylesi derin izler bırakan bir darbenin yıl döneminde AGİP’in ilimizde bir etkinlik düzenlemesi önemli bir projedir. Bu projeyi canı gönülden destekliyoruz” diye konuştu.

    “804 öğretmen işten atıldı”

    28 Şubat döneminde halkın iradesi ile seçilen siyasilere ağır hakaretler yapıldığını hatırlatan Ülfet hareketi Başkanı Murat , “YAŞ’ta MGK toplantılarında Erbakan askerlerin taciz ve hakaretlerine hedef oldu. Ancak Dönemin Erzurum Jandarma bölge komutanı Osman Özbek’in, Başbakan Necmettin Erbakan’a ve ailesine yönelik ağır hakaretleri hafızalara kazındı. Cumhurbaşkanı Demirel Özbek’i “Paşanın öfkesi bir boşalmadır” diye savundu. Gerginliğin zirve yaptığı 28 Şubat 1997’de MGK toplantısı yapıldı. 9 saat süren tarihi MGK’da eğitimden güvenlik uygulamalarına kadar Hükümetin yetki alanına giren kararlar alındı. 8 yıllık kesintisiz eğitim, devrim kanunlarının uygulanması gibi 18 maddeyle Hükümet ve toplum arasındaki bağ kopartıldı. Hedeflerden biri olan Refahyol hükümeti, Çankaya, asker, medya ve yargının baskısıyla 18 Haziran’da düşürüldü. Refah Partisi daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Erbakan 5 süreyle siyaseten yasaklı hale geldi. Meclis Darbe Komisyonu’na gelen belgelere göre, 28 Şubat 1997’deki MGK’nın ardından askerler Çevik Bir’in odasında toplanarak, Balyoz Darbe Planı’na benzer bir planını devreye sokma kararı aldı. Bunun için öncelikle toplumun tüm kesimleriyle ilgili bilgi toplayacak bir veri merkezinin kurulmasına karar verildi. Daha sonra Batı Çalışma Grubu (BÇG) adını alan bu birimde toplanacak bilgilerle, tutuklanacaklar, faydalanılacaklar ve tasfiye edileceklerin tespit edilmesi kararlaştırıldı. 1997-2001 arasında kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davranan 804 öğretmenin görevine son verildi. YÖK Disiplin Kurulunca 139 personel işten atıldı. Aralarında vali, kaymakam, belediye başkanı, yargı mensubu, emniyet ve sağlık personeli, okul müdürü, öğretmenlerin de yer aldığı binlerce kişinin fişlendiği tutanaklara geçti. Çalışmayı Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevir Bir yürüttü. En ağır mağduriyeti eğitim kapıları yüzlerine kapatılan başörtülü kızlar gördü. Üniversite önlerine ikna odaları kuruldu, kızlar saatlerce baskı altına alınıp başlarını açmaya zorlandı. Başlarını açmayanlar ‘irtica nedeni’ ile okullarından atıldı. İkna odalarının mimarı İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter’in ‘Siyasal İslam’da Din Tekeli’ isimli kitabı Refah Partisi’nin Anayasa Mahkemesince kapatılmasına dayanak yapıldı. O günlerin üzerinden yıllar geçmiş olsa bile o gün o zulümleri yapanlar mutlaka yargılanmalı. Türkiye’nin dört bir köşesinde olduğu gibi Adıyaman’da da 28 Şubat mağdurlarının AGİP çatısı altında bir araya gelmeleri önemli bir girişimdir. Özellikle 28 Şubat post modern darbesinin yıl döneminde AGİP’in gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak’ı da ilimize davet etmesi de ciddi bir organizasyon. Bu organizasyonu tüm birimlerimizle birlikte destekliyoruz” şeklinde konuştu.

    “Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilkipak’ı ilimize davet ederek, dev bir etkinliğe imza atıyoruz”

    28 Şubat post modern darbesinin ülkemizde tahribat yapmış gerçek bir darbe olduğunu vurgulayan Adıyaman Genç İmam Hatipliler Platformu (AGİP) Sözcüsü Av. İshak Yılmaz, şöyle dedi; “28 Şubat darbesinin sorumlularının layık oldukları cezaları alması, zarar gören siyasilerin davaya sahip çıkması lazım.  28 Şubat davasını küçültmeye çalışmak hakkaniyete ve hukuka büyük darbedir. Türkiye’deki hukukun gerçekleşmesi için ceza gerekir. Ceza almamaları ödül anlamına gelir.28 Şubat, cezasız kaldığı takdirde gerçekten çok acı

    bir durum olur. “Yaptıkları yanlarına kar kaldı” diye hissederiz. Yoksa yine akıllarından darbe geçirirler, yine buna cesaret ederler. Cesaretlerinin yargılama ile kırılması lazım. Bizler de 28 Şubat döneminin mağdurları olarak Adıyaman’dan sesimizi yükseltmek üzere 28 Şubat darbesinin yıl dönümünde gazeteci-yazar Abdurrahman Dilkipak’ı ilimize davet ederek, dev bir etkinliğe imza atıyoruz. Etkinliğimize sayılı günler kala ilimizde kamuoyuna hizmet veren bütün sivil toplum örgütlerimizi bu etkinliğimize davet ediyoruz. Bu nedenle bizleri destekleyen tüm sivil toplum örgütlerine teşekkürü bir borç olarak görüyorum.”

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz