Kazanımlarımızı Çalmanıza Müsaade Etmeyeceğiz

    0
    450

    Adıyaman’ın Çelikhan ilçesinde bulunan 37 sivil toplum kuruluşu, İslam coğrafyası lideri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a destek mesajı verdiler.

    Çelikhan Cumhuriyet meydanında bir araya gelen Sivil toplum kuruluşları, 17 Aralık günü yapılan yolsuzluk operasyonu üzerinden İslam coğrafyası lideri Başbakan Recep Tayyip Erdoağn’ı bitirme ve Türkiye’de bir kaos ortamı oluşturulmak istendiğini açıkça gördüklerini belirttiler.

    Oluşturulan platform adına basın açıklamasını okuyan grup sözcüsü Ekrem Gündoğar,

    Aşağıda imzası olan Çelikhan Sivil Toplum Kuruluşları olarak 17 Aralık günü yapılan yolsuzluk operasyonu üzerinden Türkiye’de bir kaos ortamı oluşturulmak istendiğini açıkça gördüklerini belirtti.

    Yolsuzluk soruşturmalarını, soruşturmayı başlatanlar ve medyada propaganda yapanların dışında neredeyse hiç kimse ‘sadece bir yolsuzluk soruşturması’ olarak görmemektedir. Seçilmişlerin dışında hiçbir vesayeti kabul etmeyen bizler, yaptığımız geniş istişareden sonra düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşma gereğini duyduklarını ifade eden Gündoğar açıklamasında şunları kaydetti:

     

    “Bir asra yaklaşan vesayet rejiminden arınmanın son düzlüğündeki Türkiye’nin, bildik küresel güç merkezlerini rahatsız ettiği bilinmektedir. Son on yıllık süreçte başarılanların hepsi bir tarafa, kendi medeniyet havzasının fikri ve fiili liderliği konumu, birileri açısından Türkiye’ye yönelik operasyon yapmak noktasında yeterli olmuştur. Onlara göre, sınırları içerisindeki vesayeti bitiren Türkiye, üstüne bir de küresel aktör olma hedefini kuşanmakla operasyon yapılacak hedef ülke haline gelmiştir.

    Son günlerde yaşadıklarımız; ekonomide, sağlıkta, insan hakları gibi her alanda gelişmeye odaklanmış ve bunu başarmış Türkiye’den, sömürü düzenini tesis eden küresel aktörlerin duyduğu rahatsızlığın tezahürüdür. Bu yakalanan tarihi başarılar ve kazanımların kaybedilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.” dedi.

     

    Bu noktada, ümmet anlayışını kuşanmalı ve kadim medeniyetimizin hükümlerinin gereğini yerine getirmek zorunda olduklarını aktaran Gündoğar açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

     

    “ İçerideki tartışmada birbirlerinden farklı düşünme hakkına sahip olanlar, dışarıda tezgâhlanan operasyonu boşa çıkarmak adına aynı safta bulunmalıdır. İnanıyoruz ki, an itibarıyla gerekli olan da budur. Bu operasyonun uluslararası ilişkiler ve küresel rekabet düzleminde nihai ve mutlak hedefi Türkiye’dir. İktidar partisine veya liderine yönelik bir operasyon olduğu algısı üretilmek suretiyle kendisine içeriden destekçi temin etmeye çalışan küresel güçlerin oyununu, önce bu noktada bozmak gerekiyor. Hedefin Türkiye olduğu, içerideki tartışmaların enerjimizi kaybettirecek şekilde körüklenmesinden ve uluslararası alanda Müslüman nüfusa sahip ülkelerle aramızı bozmaya yönelik entrikaların devreye sokulmasından anlaşılıyor.

    Türkiye; ideolojisi, inancı, siyasi partisi, mezhebi, meşrebi, meziyeti ve mensubiyeti itibariyle farklı vatandaşların ortak coğrafyası, dünya mazlumlarının ortak ümididir. Bu ortaklık sürmeli, ümit devam ettirilmelidir.

    Son dönemde peş peşe yaşadığımız hadiseler halkımızın geneli nezdinde masum gelişmeler olarak görülmemektedir. Bu nedenle, Türkiye’yi hedef alan operasyon, fert fert bütün milletimiz tarafından el birliğiyle püskürtülmelidir.

    Bu millet kendi çocuklarını çalarak kendisine saldırtan oluşumların ve efendilerinin küresel ve bölgesel planlarını yerle bir edecektir. Onları hayatın her alanında ve her düzeyde yenilgiye uğratarak etkisiz hale getirecektir. Unutulmamalıdır ki bu, yeni değil; kadim bir kavgadır. “

     

    Platform Sözcüsü Ekrem Gündoğar açıklamasını şöyle bitirdi.

    “Ümit ediyoruz ki herkes kim olduğunu, ne olduğunu, neye inanıp, kimin safında durduğunu netleştirip gereğini yapacaktır. Hiç kimse bu sorumluluktan kaçamaz. Bu dava Başbakanın veya hiç kimsenin şahsi meselesi değildir. İnsan ve Müslüman onuru taşıyan herkesin haysiyet ve onur meselesidir.

    Ne uluslararası operasyonların ne de uluslararası tezgâhın dönmesine katkı sağlayan sınır içindeki operasyonların, bütün milletle birlikte harcadığımız emeği anlamsızlaştırmasına ve bu emeğin ürünü olan kazanımları yok etmesine izin vermeyeceğiz. Birbirimizi ve birlikteliğimizi sorgulamakla uğraşıp küresel operasyona yem olmayacağız, aksine birlikte olmaya devam ederek kazanacağız ve Büyük Türkiye’ye doğru hızla yol alacağız.

    Bütün kardeşlerimize çağrımız; Ortak geçmişimizin, ortak anlarımızın ve ortak geleceğimizin mekanı vatanımızı/devletimizi, birliğimizin simgesi olan bayrağımızı ve eşit vatandaşlık temelli kardeşliğimizi kendisi için büyük risk gören küresel çetenin hedefi “Türkiye” olan operasyonunu bertaraf etmek, onlara, insanı ve insan onurunu esas alan yeni Türkiye’yi birlikte inşa etmekle sonuçlanacak karşı operasyonla cevap vermektir.

    Başarmak için, ‘Masumiyet’ ve ‘Mensubiyet’ karineleri üzerinden birbirimizle çatışmak yerine bizi biz yapan ve bizim için kaybetmeyi ihtimal olmaktan çıkaracak ‘Kadim Medeniyet’ ve ‘Yüksek Mesuliyet’ kavramlarında buluşmak; demokratik, özgürlükçü, sivil ve 76 milyonu kucaklayan Yeni Anayasa yapmak yeterli olacaktır. İşte o zaman, sadece mevcut operasyon son bulmayacak, gelecekte millete ve devlete yönelik operasyon yapma ihtimali de ortadan kalkacaktır.

    İnanıyoruz ki, birlik içinde olursak, sadece Türkiye’yi hedef alan küresel operasyonu değil, bütün dünyayı hedef almış küresel sömürü düzenini de sona erdiririz. dedi.

    Yapılan açıklamanın sık sık alkışlarla kesildiği basın açıklamasından sonra topluluk sessizce dağıldı.

     

     

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz