“Dünyamızı ve Ülkemizi her geçen gün etkisi altına alan koronavirüs salgını hem ülkemizde hemde dünyamızda olağan üstü gelişmelere sebebiyet vermektedir.Dünya sağlık örgütünde açıkladığı gibi salgın hastalığa karşı tüm insanlık, insan üstü mücaedele vermek zorunda kalmaktadır. Bu durum tabikide ülkemizide etkiledi ve her geçen gün etkisini artırmaktadır. Salgın hastalıkla ilgili olarak insanlar üzerinde ortaya çıkacak etkiler ve sonuçların İlk önce Fiziksel (Fizyolojık) boyutları mevcuttur. İlk önce bunlara karşı önlem ve tedbir alınması gerekmektedir. Bu konuda Salgının dünyada ve ülkemizde görülmeye başladığı anda Fiziksel etkilerine karşı, İlk andan beri bilgilendiren alınacak tebdirleri ve uyulması gereken kuralları ilk ağızdan an be an vatandaşımıza bilgilendirme yapan Başta Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca beyefendi olmak üzere büyük fedakarlık ve özveriyle sağlık sekötüründe Hizmet eden Bilim adamlarımıza, doktorlarımıza ve sağlık personelinin bütün fertlerine teşekkür ediyoruz ve takdir ediyoruz. Bu konuda vatandaşlarımızda gerekli uyarıları dikkate alıp kurallara uyarsa Salgının fiziksel zararlarından Millet olarak korunmuş oluruz. Bu konuda Sağlık Bakanlığı mensuplarına yardımcı olmak zorundayız. Gerçekten olağan üstü bir çaba göstermektedirler. Günler sonra olağana üstü gelişen salgınla ilgili olarak, Milletin büyük beklentiyle gözlerini çevirdiği Hükümet başkanın dün yaptığı açıklamalar büyük bir olay neticesi Şoka girmiş insanların şaşkın hallerini anımsatan bir kararlar paketi açıklamıştır. Şu an Ülkemizin acil ihtiyacı Sağlık sektöründe 20 bin sağlık mensubuyken, kendisi 20 bin öğretmen ataması yapacağını bildirirerek, Hükümetin olaya nasıl yaklaştığını göstermiştir. Sağlık sektöründe çalışan insanların iş yükünü azaltacak, tedbirler alınması gerekmektedir.
Bu günlerde öğretmenlerle birlikte sağlık çalışanlarındanda elaman alımı ile birlikte 3600 ek gösterge verilmesi tüm sağlık çalışanlarının moralini en üst seviyeye çıkarırdı.
Bu olağan üstü salgının Fiziksel etkilerinin yanında, Toplumda ve dünyada oluşan psikolojık etkilerini azaltmak ve büyük travmalara sebebiyet vermelerini önlemek adına Hem Hükümetin, hemde yerel yöneticilerin Valiliğin başta olmak üzere kriz merkezleri oluşturması ve vatandaşa her günbilgi vermesi gerekmektedir. Şu an sanki bu İş Sağlık bakanının üzerine kalmış yalnızca onu sırtına yüklenmiştir. Diğer bakanları ve Yetkilileride kendi birimleriyle ilgili resmi açıklama yapmaya davet ediyoruz. Sağlıklı yönlendirmeyi, bilgilendirmeyi ve iletişimi yaparak her türlü karapropagandaya , spekulasyon ve manipülasyonlara karşı halkımızı panikletecek durumlara karşı tebdir almaları gerekmektedir. Bu durum aciliyet gerektiren bir durumdur. Hem şehrimizde hemde Ülkemizde gelişen olayları ilk ağızdan an be an bilgilendirilerek, artniyetli insanlarında vereceği zararlar önlenecektir. Gerektiği anda acil müdahele gerektirecek durumlarda da , daha çabuk müdahele edilebilecektir. Gelişmelerle ilgili olarak ilk ağızdan resmi makamların yapacağı bilgilendirme halkımızın güvenini sağlar ve panik yapmasını önler. Gelişmeler gösteriyor ki , Salgın her geçen gün etkisini artıyor. Halkımızın gerçekleri bilip doğru hareket etmesi lazım. İlk önce vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak zorundayız. Hem fiziksel hemde psikolojık olarak. Bizde İyi parti olarak Parti binalarımızı kapattık bütün etkinliklerimizi iptal ettik. Mensuplarımızla telefon yoluyla iletişim yapmaktayız. Zorunlu olmadıkça temas etmemeye azami önem veriyoruz.
Salgın hastalığın tabiki de birde Ekonomik etkisi var. Bu Salgın büyük bir felaket olarak tüm dünyayı etkisi altına alırken günler sonra bu konuda Hükümetin yapacağı ekonomik destek paketi büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Hükümet şaşkın bir vaziyettedir. Açıklanan maddeler normal zamanda Seçim vaadi paketi boyutundadır. Hükümet olayın ciddiyetinin ya farkında değil yada önemsemektedir.
Bu konuda dünyada Hükümetler olağan üstü tebdirler ve önlemler alırken Hükümet yalnızca belli sektörlere belli kesimlere geçici vaatler ve tavsiyelerde bulunmaktadır. Bu Salgın felaketinin faturasını orta ölçekli işletmeler, esnaf, sabit gelirliler ve düşük ücretiler ödeyecektir. Bu konuda açıklanan paketde bunların hiçbiri yoktur. Sağlık gerekçesiyle alınan işyeri kapatma ve dışarı çıkma kararlarının neticesi olarak vatandaşın gelir imkanları elinden alınmış ve bu konuda bu zararın nasıl telafi edileceği ve destekleneceği konusunda herhangi bir açıklama paketin içinde yoktur.Bu durum insanlarımızın dahada endişelenmesine sebebiyet vermektedir. Zaten ekomonik olarak zor dönemden geçerken Hükümet göz boyamakta ve pansuman tebdirlerle olayı geçiştirebileceğini zannetmektedir. Bu büyük bir hatadır. Bugün insanlarımızın Güvene, piyasanında acil ve sıcak paraya ihtiyacı vardır. Hükümet ise vatandaşlarımızı Kredi almaya borçlarını borçla kapatmaya teşvik etmektedir. Nasıl ki Bir holding sahibine Ziraat Bankası aracılığıyla medya kuruluşu alabilmesi için verdiği 1 yıl geri ödemesiz sıfır faizli kredinin aynı şartlarda bütün devlet bankaları aracılığıyla, tüm sektörlerde esnaf ve küçük işletmelerde verilmesi gerekmektedir. Ekonomik olarak zor günler geçiren ve geçirmekte olan milletimize fedakarlık tavsiyesi yerine, devlet olarak hükümetin başı olarak size tavsiyemiz;
1- 3 ay SGK ödemelerinden muaf tutun zaten bu konuda yaşanan acil durum için hizmet de vermiyorsunuz.
2-En aşağı 3 ay Gelir vergisinden muaf tutun, zaten verginin çoğu dolaylı harcama ve tüketim yaptıkça vergi alıyorsunuz. Millet kazanmadığı paraya vergiye geçici suretle ödeme yapmasın.
3-Vatandaşın Elektrik,Doğalgaz ve diğer ödemelerindeki vergi yükünü kaldırın yalnızca zorunlu maliyetleri ödesin ,faturalardaki %100 yüze varan vergi ve diğer ödemeleri geçici olarak askıya alın.
Madem piyasanın para ihtiyacı karşılamıyorsunuz. Öyle ise vatandaşın ve esnafın cebindeki var olmayan parasınıda almayın. Milleti dahada bunaltmayın. Bu durum Toplumun bütün kesimlerini etkilemektedir. Olayın ciddiyetinin farkına varın.Yarın çok geç olabilir. Bu şehrin vatandaşları olarak halkımıza tavsiyemiz bu zor günlerinde üstesinde n birlikte geleceğiz. Birlik beraberlik içinde ,birbirimizle yardımlaşma ve paylaşma yaparak bu zor günleride en az zararla geçirmek için üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getireceğiz. Biz Büyük bir Milletiz. Bizler tedbir alacağız. Takdir Yüce yaratanındır. İnşallah ülkemizin üzerindeki karabulutlar dağılacak ve Güneşli günlerde yüzümüz gülecek ve arkasından gelecek İYİ günlerde ülkemde yaşayan bütün insanlar mutluluğu yakalayacak.” Dedi.